- bolu satılık daire
- bolu satılık daire fiyatları
- Bolu Satılık Daire Sahibinden
- bolu sahibinden satılık daire 3+1
- bolu sahibinden satılık daireler
- bolu’da satılık daireler
- bolu satılık daire 3+1
- satılık daire
- daire
- bolu sahibinden daire
- bolu daire fiyatları
- Düzce Satılık Arsa
- Bolu da Satılık Kelepir Tarla
- Bolu Sahibinden Satılık Arsa
- Bolu Satılık Arsa Merkez
- sahibinden satilik tarla bolu
- Bolu Satılık Arsa
- Bolu Arsa fiyatları
- Arsa
- Tarla
- Bolu Kelepir Daire
- Bolu Kelepir Arsa
- Bolu Kelepir Dükkan
- Bolu Ucuz Daire
- Bolu Ucuz Arsa
- Bolu Ucuz Dükkan
Hepsi için bak. el-CezM, el-Mezâhibu’l-Erba 'a, 1, 717; V. Zuhaylî, 111, 604ban mukelleh olup olmama meselesi orray«.
Küçükler ile âkil olmai;an Ve bu yönden hasta olanların bed<; lerden sorumlu olmadıkları konusunda fakihler Ve mezhepler arası birliği olduğu halde fitre dışında ki diğer malî ibadetler olan zekât konusunda bu yönde farklı yaklaşımlar ortaya çıkmıştır. Burada kim şahıs olarak kişide ibadetle mükellef olma şartlarının bulunup bulu baktılar. Onlardan kiminin de şahsa değil, onun sahip olduğu mala \ baktığı görülür. Bu ikinci yaklaşımda ayrıca toplumcul faydayı gözet ken olmuş olabilir.
b- Kurbanın Toplam Aile/Hâne Adına Kesilmesi, Mezhe Delilleri Ve Peygamber Hanımlarının Kurban Kesip Kesir
bl- Kurbanın Toplam Ailc/Hâne Adına Kesilmesi
a. Hanefîler: Bu mezhepte böyle bir anlayış yoktur. Ailede lede eski aile tarzında mal varlığı çoğunlukla hane reisine ait bulı genelde kurban onun adına kesilir ve fakat aile bunu hep birlikte ki bunun, bilinçsiz de olsa, uygulamada Hanefî dışındaki mezhepli doğru bir yönelme olduğunu söyleyebiliriz. Ben şahsî görüşüm olar İlkli olmayıp ailede bir kaç kişinin ayrı ayrı kurban kesmesinde bu zorluk görülüyorsa, az sonra göreceğimiz gibi, onların diğer mezhe leri yönünde davranmalarını onlar için uygun görürüm. Ancak bö duymayanlara, ibadette şahsî sorumluluk ilkesi açısından bunu U] yerinde olmayacaktır. Diğer taraftan her hangi bir sebeple hayv ciddî bir azalma olup ülkenin dışardan ithal imkânı da yoksa bura baş olsa da, bir kurbanın, yine diğer mezheplerin görüşlerinden topluca aile adına kesilmesi tavsiye edilebilir.
b. ŞâJHler: Bu mezhepte kurbanın hane adına kesilmesi göı Diğer bir değişle aile reisi kurban kestiğinde bu, aile adına bir kurİ hanede diğerlerinin kesmesi gerekmez. İmam Şafiî bunu; kurbanıı sünnet olmasına da bağlar. Ona göre eğer o farz olsaydı, tek tek
nayvan K*.Kuıuan naneye Kesuaıgınae nane nalkı için bir küç
baş hayvan da yeterli olur. Kurbanı sünnet hükmünde gören Şâ/iî onun t kini hoş karşılamadığını da belirtir ki®^ bu da onun kurbana müekked sün olarak baktığım gösterir. el-CezM’nin de belirttiği üzere; Şâ/iîler’de; kurba hane lıalkı açısından “kifaî sünnet” olduğudur; Bu da şu demektir ki han kurban kesilince, sünnet de olsa diğerleri için vecîbe yerine getirilmiştir. N ferit yaşıydın veya davranan kişi için ise o, “sünnet-i ayn” olur; eğer mük ise onu bizzat kendisi yerine getirir. Şâfiîlerin bu yaklaşımı içerisinde har bir kimsenin, diğerlerinden bağımsız davranması için de bir engel bulun^ Cezfrı’nin de dediği gibi sünnet-i ki/âye olmak onun ailede herkes için ayn sünnet olmasına da engel teşkil etmez. Burada, nafakaları bu aile re düşüp karşılanan yakın akrabalar da bu aileden sayılmıştır®^. Ancak bt mezhebin haneden ayn olarak her bir kişinin ömründe bir kere kendi ; kurban kesmesinin sünnet-i ayn olarak gerekli olacağı yönünde bir görüşü de bahsedilir®® ki bu, Şafiî’nin kendi kitabı el-Umm’da ve diğer mezhepler yoktur. Haneye kurban esas olunca zaten bu görüşün pek bir önemi de c Haneye kurban açısından Mâliki ve Hanbelîler’de de durum Şâfiîlerde farklı olmayıp aşağıdaki gibidir.
c.Mâliktler: Bu mezhepte küçük baş bir hayvan bile ailedekilerin hq na kurban kesilebilmektedir ki bu, İmam Mâ/ik’ten gelen bir görüştür®’. B birlikte Mâlik, gücü yetenin, aileden her bir kişi için bir küçük baş hayvan k nin daha iyi olacağını söyler®®. Bu mezhepte, aynı aileden olmak şartıyla bi veya bir büyük baş hayvan bu durumda 7’den fazla kişi adına kurban edik tedir. Yakınların bu aileden sayılabilmeleri için de onlara göre üç şart aran kın bir akraba olmak, b. nafakası bu aile reisine gerekmiş olmak, c. berab< hanede oturuyor olmak®^. Bu ailenin nüfusü bu şeVâlde 7’den fazla olsa d kurban hepsi için olur. Bununla birlikte, kurbanı, eşe karşı olan nafaka sc çinde görmeyen Mâlik, kocayı, eşinin kurbanıyla mükellef tutmaz^. Bu :e, büyük baş hayvana, sayıları 7’den az olsa bile aile dışından
adlarına kesmeleri gerekli olmaz. Bu mezhebin önde gelen fakıhi Jbn (Ö.620 h) kendileri gibi onlardan önce İmam Leys ve Euza 'î gibi bazılan^^ bu görüşte olduğunu kaydeder^^.
Aile adına kurbanı öne çıkaran mezheplerin bu anlayışına göre büyüi hayvanların en çok 7 kişi için kurban edilebilmesi; ona aile dışından birinin olması veya tamamen ayrı ayrı ailelerden olmaları durumunda söz konusu Burada fıkıhta ailenin; babayı izleyen aile olduğu ve ananın geldiği aileve mensuplarının beriki aileden sayılamayacağı da unutulmamalıdır; Bunlar i aile sayıldıkları içindir ki bu iki aile fertleri arasında nafaka sorumluluğu yo
b2- Aile Adına Kurban Konusunda Mezheplerin Delilleri Ve Peygamber Hanımlarının Kendi Adlarına Kurban Kesip Kesmedi
Görebildiğim kadarıyla kaynaklarda Peygamber Hanımları (r.a)’nın adJanna kurban kestiklerine ait bir bilgiye rastlamış değilim. Eğer onlar kesmediierse burada; a- malî bakımdan mükellef olma şansını yakalaya lan, b- Resûlüllah (s.a)’ın, kurbanı tüm ailesi adına kestiği, şeklinde iki §e\ nüJebilir. Ancak yukarıda gördüğümüz ve onun, hacda hanımlan adına kurbanı bundan ayrı tutmak gerekir; çünkü o, hac kurbanı olup bizim konumuz olan bayram kurbanı (udhıyye) değildir.
1. Hanefî dışındakiler: Bu mezheplerin aile adına kurban konu delillerine gelince onlardan bazılarını şöyle sıralayabiliriz;
a. Hz. Aişe (r.)’den gelen bir hadis; “Peygamber, emredip kur getirttiği bir koçu..kurban ederken; Allahım! Bunu Muhammed ve ail( ümmeti adına kabul et, diye dua edip kesti
b. Peygamber’in yine bir koç kurban ederken yaptığı uzun bir i sonu şöyle biter; “Bismillah, Allahim!Bu, Şendendir, Senin için ueMu /e ümmeti adınadır'*^. Bir başka hadis de şöyle gelmiştir; “Biz Arafa
>2 İbn Kudâme, el-Mugnî, Vlll, 427; V. Zuhaylî, III, 616
3Müslim, Edâhî, 19; Ebû Dâvud, Dahâya, 4; benzeri bir hadis için bak, İbn Mâce, Edâl
4Ebû Dâvud, Dahâya, 4
gamber ile vakfedeydik. O, konuşmasında dedi ki; Ey insanlar! Her ev halkına her yıl kurban kesmek vardır”''-’.
c.Bu konuda bazı fıkıh kaynaklarının delil olarak ileri sürdüğü ve Ebû Eyyûb el-Ensârî (r.)’den gelen bir erçıklama ise daha açık ve şöyledir; “ 'Atâ b. Vesâr’dan o, Ebû Eyyûb’a; Resûlüllah döneminde aranızda kurban işleri nasıl olurdu, diye sorunca o bunu şöyle açıkladı; Nebi zamanında bir adam bir ko-junu, kendisi ue aile halkı adına keserdi; kendileri yer ve de yedirirlerdi. Sonra nsanlar bunu önemsemediler ue işle şimdi durum gördüğün gibi (farklı) oldu”. imam Mâlik gibi bu haberi kaydeden İbn Mâce; “Önceleri bir hane adına bir jeya iki koyun kesilirken sonraları, böyle davranan kişinin komşularca cimr görüldüğüne”, dair Şa bî’den bir başka haber daha tesbit eder^.
2, Hanefîler: Bu mezhep de; Kurbanın vacip veya onlardan beizı habeı erde müekked sünnet oluşu ve hem de onda kişisel sorumluluk bulunduğu, şel indeki görüşleri için yine Peygamber'den gelen hadisleri delil gösterirler; Onli nn delil gösterdiği hadisin biri şöyledir: “Kimin gücü yetip de kurban kesmez o bizim namazgâhımıza (bayram namazı yerine) yaklaşmasın”^. Hanefîler y karda geçen; Her hane halkına kurban kesmenin bir vecîbe olduğuna, ilişi hadisi de kendi anlayışları doğrultusunda anlarlar. Ünlü hanefî fakıhi Kâsâ Peygamber’in;
Bir koçu kendisi, diğerini de ümmeti için kurban ettiğine^
ilişkin hadisin de, sevabın ümmete bağışlanması yönünde anlaşılacağını, sö ye Nebfnin kurban kesmesinin ümmet fertleri üzerinden bu mükellefiyeti dv! Tiediğini de buna gerekçe gösterir^.
Şüphesiz Hanefîler; “Peygamberin, bir koçu kendisi, ailesi ue ün ıdına kestiği”, şeklindeki yukarıda kaydedilen hadisleri de bu şekilde, to iileye kurban olarak değil, sadece onları da sevaba ortak etine yönünd arlar. İlgili hadislerden bazılarının sıhhat yönü bir tarafa Hanefîler bunlar orumluluk çerçevesinde düşündüler ki aslında ibadette esas olanın da
Ebû Dâvud, Dahâya, 1; İbn Mâce, Edâhî, 2
İbn Mâce, Edahî, 10; Mâlik, Muvatta’, Dahâyâ, 5, ra. 10
İbn Mâce, Edâhî, 2; Ahmed, Müsned, II, 321.sahibinden bolu kiralık daireler yazdı..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder